Akne
AKNE (SİVİLCE)
AKNE (SİVİLCE)NEDİR? KİMLERDE GÖRÜLÜR?
Akne yağlı ciltlerde görülen ve yüz, sırt, göğüs gibi cildin yağlı olduğu alanlarda ortaya çıkan bir deri hastalığıdır. Ergenlik döneminde başlar (çünkü cildimiz ergenlik döneminde yağlanmaya başlamaktadır), fakat ergenlik döneminin sona ermesiyle ortadan kalkmayabilir. Kişiden kişiye veya hastalığın şiddeti ile değişmekle birlikte 40’lı hatta bazen 50’li yaşlara kadar devam edebilmektedir.
AKNE(SİVİLCE) BELİRTİLERİ NELERDİR?
Siyah nokta, kapalı beyaz noktalar, kırmızı kabarıklıklar, iltihaplı kabarıklıklar, kist, apse veya deri altında sert nodüller şeklindeki belirtilerin yalnızca biri görülebildiği gibi, birkaçı veya hepsi bir arada da bulunabilir. Kist, nodül ve apseler genellikle şiddetli akne formlarında karşılaşılan belirtilerdir.
AKNE VE SİVİLCE ARASINDAKİ FARKLAR NELERDİR?
Bazı hastalarımız akneye ait deri belirtilerinin bir kısmını sivilce, bir kısmı akne zannedilebiliyorlar. Zaman zaman “Bunlar sivilce değil, akne” gibi yorumlarla karşılaşabiliyoruz. Aslında sivilce ve akne eş anlamlı kelimeler, akne sivilcenin tıbbi ismi. Yani ikisi arasında herhangi bir fark bulunmamakta, tedavi ve takibi değişkenlik göstermemektedir.
AKNE İZLERİ NASIL OLUŞUR?
Akne izlerini kabaca ikiye ayırabiliriz. Birincisi sivilcelerin kurcalanıp yolunmasına bağlı oluşan izlerdir, bunlar genellikle kahverengi lekeler şeklinde görünürler. Bu izlerin oluşmasında stres gibi faktörler rol oynar. Yan, var olan sivilceleri yolma dürtüsü veya alışkanlığı psikolojik kökenli bir durumdur. Tedavide bu durum da göz önünde bulundurulmalıdır. İkinci izler hastanın kurcalamasından bağımsız, kendiliğinden oluşan, sivilcenin şiddeti ve karakteriyle ilişkili olan kalıcı, çukur izlerdir. Bu izler genellikle başlangıçta pembe renklidir, zamanla deri rengine dönüşürler. Sivilcenin oluşturduğu hasara bağlı ortaya çıkan doku kaybı nedeniyle oluşurlar ve hayat boyu kalırlar.
AKNE (SİVİLCE) İLE BESLENMENİN İLİŞKİSİ VAR MIDIR?
Akne beslenme ile yakın ilişkili bir hastalıktır. Özellikle glisemik indeksi yüksek, yani kan şekerini ve insülinini hızlı arttıran gıdalar cildin yağlanmasını ve sivilcelerin oluşmasını kolaylaştırmaktadır. Akne hastalarının bu tip gıdalardan (şeker, un, süt, pirinç, mısır vs), hazır, işlenmiş, katkı maddesi içeren gıdalardan ve doğal olmayan yağlardan uzak durmaları gerekmektedir. Ayrıca sigara ve alkol de akneyi arttıran faktörler arasında yer almaktadır.
AKNE HANGİ HASTALIKLARLA İLİŞKİLİ OLABİLİR?
Akne kadın hastalarda hormonal dengesizliklerle ilişkili olabilmektedir. Bu nedenle adet düzensizliği, kıllanma, obezite, erkek tipi saç dökülmesi gibi hormonal bozukluk sebebiyle oluşan diğer durumlar eşlik ediyorsa, hastanın bu açıdan tetkik edilmesi gerekir. İnsülin direnci akne ile yakından ilişkilidir. Özellikle kilo problemi olan hastalarda mutlaka insülin direnci araştırılmalıdır. Ayrıca D vitamini eksikliğinin de sivilce şiddetinde rol oynadığı düşünülmektedir.
AKNE NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Bazı hastalar aknenin ergenlik dönemine özgü bir durum olduğunu, tedavi edilmesi gerekmediğini veya tedavi edilmese de ergenlikten sonra kendiliğinden düzeleceğini düşünmekteler. Akne ergenlik döneminde başlar, ama ergenliğin sona ermesiyle ortadan kalkmayabilir, kaç yaşına kadar süreceği de hastadan hastaya değişkenlik gösterir. Akne fizyolojik bir durum değil, bir deri hastalığıdır. Sivilcelerin iz bırakmaya eğilimi varsa, hastanın psikolojik durumunu olumsuz etkiliyorsa ve şiddetli formda ise mutlaka tedavi edilmelidir. Seçilen tedavi hastanın yaşına, aknelerin şiddetine veya yerleşim yerlerine göre değişkenlik gösterebilir. Kalıcı, çukur iz bırakmaya ve kistleşmeye eğilimli sivilceleri olanlarda genellikle sistemik retinoik asit içeren ilaçları tercih etmekteyiz. Bu konuda özellikle şunu tavsiye edebilirim: Doktorunuza güvenin, doktorunuzun önerilerine uyun, çevrenizdeki insanların tedavi ile ilgili yorumlarına kulak asmayın veya sosyal medya ve internet üzerindeki bilgi kirliliğine dayanarak tedavinize yön vermeyin.
AKNE İZLERİ NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Aknelerin neden olduğu kalıcı çukur izlerin tedavisi için çok çeşitli alternatifler mevcuttur ve gün geçtikçe de bunlara yenileri eklenmektedir. Bunlardan PRP, mezoterapi, dermaroller, dermapen, peeling, altın iğne, lazer, plazma tedavisi (plexr), kollajen enjeksiyonu gibi yöntemler sıkça uygulanmaktadır.